Sidney Balık Pazarı
Bu akşam yola çıkacağımız için yarım günümüz var gezmek üzere. Yine QVB üzerinden önce Paddy’s Markete geliyoruz. Paddy’s Market'ın hemen önünden iki yöne de işleyen hafif raylı sistem geçmekte. Bunlardan balık pazarına giden istikamette olana binip tahmin ettiğniz üzere balık pazarına gidiyoruz. Turist rehberlerinde adı geçen bir yer olaraktan, ayrıca da deniz ürünü yeme sevgimizden özel olarak gitme planımız var.
Girer girmez kocaman bir pelikan karşılıyor bizi, sanki doğal ortamıymış gibi! İris kuşlarından hiç bahsetmiyorum bile! Hangarı anımsatan binalarda kocaman deniz ürünü marketleri var, bizim balıkçı dediğimiz. Bunların bazıları da hemen yanlarına restoran açmışlar.
Balıkçı tezgahlarında sergilenen kocaman okyanus balıklarına hayvanat bahçesi edası ile bakıyoruz. Kısaca barra olarak adlandırdıkları Barramundi yaygınca ve gurur duyarak sattıkları bir balık. Mezgit kıvamında bol etli. Diğer kabuklu ürünler ve yumuşakcalar da bizi bildiklerimizden epeyce iri.
Öğlen yemeğimiz için buradayız. Ben karışık bir deniz ürünü tabağını barbekü usulde alıyorum. Bir seyahati de leziz bir şekilde bitiriyoruz.
Circular Quay’den Parrmatta feribot hattı ile bu kez Parrmatta Nehri üzerinden otele gitmek istiyoruz. Trenden daha yavaş oluyor, ama vaktimiz var. Nehirde suların çekilmesine bağlı olarak teknelerin o noktaya gidemediği zamanlar oluyormuş. Nehir boyunca varlıklı kişilere ait olduğu her halinden belli inanılmaz güzellikte kıyı evleri gördük. Duraklardan birisinde yaklaşık biz dahil 50 yolcuyu indirip arkadan gelen tekneye bindirdiler. Açıkçası indiğimiz yer tam bir mahalle aradı gibi idi. Otobüslerin geçtiği hattı bulmak için biraz yön duygusu ile hareket edip aranmakl zorunda kaldık.etrafta sorabileceğimiz bir Allah’ın kulu da yoktu. 20 dakika kadar sonra bir otobüs geldi. Bu otobüs ile son durağımız Parramatta’ya yaklaşık 25 dakikada varabildik. Sonrası da, her zaman olduğu gibi otelin önünden geçen otobüsümüze binmek.
Her seyahatte olduğu gibi en zor kısmına gelmiştik işin. Dönüş yolu....