PAMUKKALE

Giriş

08-11/12/2008/ Pamukkale

Nihayet yıllar sonra çocukluğumda televizyonda izlediğim o masalsı, hayal gibi, pamuk gibi oluşumu görebilecektim. Bahadır Pamukkale'yi görmeyi bu mevsime pek yakıştıramasa da "farketmez, bir yere gideceğiz nasılsa; o yer Pamukkale olsun" diyerek ikna ettim.

Bu kadar yıpranarak bir tatil geçireceğimizi nereden bilecektim! E tabii ki turla gidince böyle durumlar yaşanacağının kaçınılmaz olduğunu hatırlmak lazım gelir. Ne var ki insan güzel vakit geçireceğine inanmak istiyor....İnanılmaz kötü bir zaman yönetimine inanılmaz bir soğuk ve anlamsız bir tur ahalisi eklenince sinir bozucu oluyor tabii.

Rahat bir gece yolculuğunun ardından sabah 05:00'te Afyon'da yaptığımız kahvaltıyı takiben sabahın erken ışıkları ile Denizli'de gözlerimizi açtık.

Denizli adı, bir rivayete göre, vaktiyle domuzunun bol olmasından geliyormuş. 900bin nüfuslu bir şehirmiş. Denizli denildiğinde her ne kadar akla ilk horozu ve dokumacılığı gelse de termal turizmi, çok sayıda antik kentin sınırları içerisinde bulunması yayla, inanç ve doğa turizmi de önemli ayırdedici özellikleri arasında.

Otel:

Çok yıldızlı oteller olduğu gibi, 3 yıldızlı otel ve pansiyonlar da var. Dikkat edilecek husus 3 yıldız konforu son derece düşük.

Çevre:

Pamukkale olağanüstü sessiz, sakin. Sadece yerleşimden oluşuyor. Kendi başınıza gezebileceğiniz faydalanacağınız bir aktivite yok.

Tur ile gitmekten kaynaklı problemler:

Zaman çok kötü kullanıldı ( rehber). İlk gün Saat 12:00 'de hala bir yer görememiştik. Sabah 09:00da otelel giriş yaptık, ancak odalar hazır değildi. Buna bağlı olarak dışarıda vakit geçirmek zorunda kaldık. Tekrar buluşma saati11:00 olarak belirlendi. 2 saati burada kaybettik. Laodikeia'yı asla hakkını vererek gezemedik. -Rüzgar gibi geçtik-. Rehber önde biz arkada...koşa koşa...Bir iki kırıntı bilgi ile geçiştirdik. Bir kez daha anladık ve karar kıldık ki kendi organize ettiğimiz tur her zaman en verimli ve en mutlu olduğumuz tur. Kış koşulları, yol durumu dedik tura katıldık ama her seferinde aynı neticeyi görmek can sıkıcı oluyor. Daha fazla kanıta gerek yok. Müzelere rehberle girip bir şey dinleyemedik. Afrodisya müzesine 15 dakika ayırdık. Ama alışveriş molaları en az 1 saat oluyor ne hikmetse. Ha tabii ahali ne isterse o oluyor biraz da.