barselona, madrİd

 
Retiro Parkı

Madrid, 7. Gün: Prado Müzesi, Retiro Parkı

14.10.2007 Pazar/ Madrid, Retiro Parkı

Bayramın üçüncü günü. Günlerden Pazar. Meğer kahvaltı hergünkünün aksine 07:00 yerine 08:00'de başlıyormuş. Bu yüzden otelden çıkışımız saat 09:00'u buldu. Halbuki bugün gezeceğimiz Prado Müzesi diğer müzelerin aksine 10:00 yerine 09:00 da açılıyormuş. Geç kalınca da müzelere girmek de müzeleri gezmek de kalabalıktan ötürü çok zor oluyor. Özellikle de girişler Cumartesi öğleden sonra ve Pazar günler tam gün ücretsiz olunca. Prado da Pazar günü ücretsiz müzelerden. Çıkışta, müzeye girmek için sokaklara taşan bir kuyruk olduğunu gördük. 

Prado Müzesi İspanyol, Fransız, Flaman, Alman, İtalyan sanatçıların 12.yy-19.yylar arası tabloları ile dekoratif sanatlar, heykel, gravürler, çeşitli çizimlere ev sahipliği yapıyor. Gelmişken her eseri görelim gibi bir itici güç olmakla birlikte bunu gerçekleştiremeyecek olanlar için müzenin internet sitesinde müzeyi bir, iki veya üç saatte gezmek için farklı güzergahlar belirtilmiş. Çok etkileyici Natürmort eserler var. Bana göre ne varsa Rönesans döneminde var... https://www.museodelprado.es/en

Vakit olursa Arkeoloji Müzesini de görelim istedik, ancak aynı kuyruğu orada da görünce vazgeçtik. Bir otobüse binerek Alcala Kapısı'nda indik ve Retiro Parkı'na girip park boyunca kendimizi bıraktık. 

Parque del Retiro, şehir merkezinin doğusunda ana girişi Alkala Kapısı'nın yakınında bir park. Adını IV. Philip'in Real Sitio del Buen Retiro adlı sarayından almış. Ancak artık bu sarayın yerinde Salon de Reinos olarak bilinen dinlenme mekanı mevcut. 1800'lerin ikinci yarısında halka açılmış Muhteşem bir haftasonu yürüyüş alanı. İnanılmaz kalabalık. İnanılmaz büyük. Yer yer fıskiyeli havuzların ve bireysel sanatçıların, küçük, çocuk sirklerinin, spor yapanların renk kattığı bir rekreasyon alanı. En şahane kısmı da yrüyerek inerken birden karşınıza parkın içinde bir göl çıkması. Gölün hemen karşı kıyısında da sütunlar sırası önünde XII. Alfonso'nun at üzerinde heykeli dikilmiş. Göl yakınlarında iki de saray varmış; Palacio Velazquez ve Palacio de Cristal. Ancak biz bunları görmedik. Yürüyüşümüze aşağı doğru devam ettik.