Meksika Piramitleri

Yapılarının ayrıntılarında büyük farklar göstermekle birlikte Meksika'daki anıtlara piramit denir. Orta Meksika'da bunlar "teocalli" adını taşırlar ve Mısır piramitlerine oldukça benzerler. Ancak, onların tersine, çok yayvan olup merdivenlerle donatılmışlardır ve tepelerinde de küçük bir tapınak vardır. Bu tapınaklardan bazıları yıkılmış ve geriye, ülkenin kili "adobe"den yapılma bir kaide kalmıştır. Piramitleri anımsatan özellikle bu kaidedir. Oysa, anıtın tümü daha çok Mezopotamya'daki ziggurat'lara benzer. Maya dünyasında bu anıtların artık piramitle hiç bir ilgisi yoktur. Üst üste birçok kattan oluşan kaidenin tepesinde, büyük bir taş tapınak bulunur. Tapınağın doruğu göğe doğru öylesine yükselir ki, bazı Tikal tapınaklarında olduğu gibi, kaidenin boyu, mimarî bütünün yansını aşar. Diğer anıtlarda, piramit Chichen Itza savaşçılannınkiler gibi iki katlı bir kaideden ibarettir. Bütün bu anıtlar arasında bir tanesi, bilim dünyasının özellikle ilgisini çekmiştir; Palenque'deki Yazıtlar Tapınağı. 1949'dan 1952'ye kadar süren uzun bir açma çalışması boyunca, Meksikalı arkeolog Alberto Ruiz Lhuilier, anıtın içinde uzun bir merdiven keşfetti. Bu merdiven, bir mahzene, yalancı mermerden alçak kabartmalarla süslü küçük bir salona iniyordu. Salonda, çok büyük bir oyma kapak taşıyle örtülü dev bîr lahit vardı. Kapak taşı kaldırılınca, mücevherlerle süslü bir iskelet bulundu. İskeletin başında sayısız yeşim taşı ve obsidiyen parçalarından yapılma bir maske vardı. Bu maskeyi yeniden yapmak için, gelişigüzel dağılmış bu parçaları tıpkı bir "puzzle" oyununda olduğu gibi bir araya getirmek gerekti. Bu kral mezarı M.Ö. 700 yılından kalmıştı.


Bu yerlerde şu zarif şekilli yapının sakladığı sırrı kim keşfedebilirdi ? Bir sarmaşığın üstüne tünemiş "quetzal" kuşu, bu sırrın bekçisi gibi duruyor. Nihayet bir gün, talihli bir arkeolog, tapınağın içine giden merdiveni bulmayı başardı. Bu resimde, merdivenin izlediği yol, duvarlar arasından, tıpkı bir radyografide olduğu gibi görülebiliyor. Maya ormanının hâlâ bilinmeyen derinliklerinde, acaba buna benzer kaç tapınak yatıyor? Acaba kaç tapınak, böylesine sırlar saklıyor ?

Maya Yazısı

Mayalar, hiyeroglif türünden denilebilecek gerçek bir yazı icadetmişlerdi. Bu yazıda olaylar ve nesneler, fonetik bir görünüm alabilen sembolik işaretlerle dile getiriliyordu. Bununla birlikte, bugün hâlâ Kızılderililer tarafından konuşulduğuna göre Maya dillerinin çeşitli grupları her ne kadar biliniyorsa da, hiyeroglif işaretlerinden birçoğunun anlamı bilinmiyor. Bu işaretler tahta tavanlar ya da ağaç kirişler üzerine, sunaklar alınlıklar, duvarlar üzerine ve özellikle mezar taşları üzerine kazılıp işlenmişti. İspanyollar, bu elyazmalarm Dresden, Madrid ve Paris'te muhafaza edilen üç tanesi dışında, tümünü yaktılar! Kalanlar da hiçbir zaman tercüme edilemedi.